2015 yılında gelişmiş ülkelerdeki çalışma çağındaki nüfusun % 35 kadarı miyop iken, 2050 yılında bu rakamın % 60 dolaylarında olacağı tahmin edilmektedir. Önümüzdeki yıllarda miyopi sıklığı ile birlikte bu probleme eşlik eden glokom, retina dekolmanı ve katarakt gibi daha ciddi göz hastalıklarının sıklığı da artacaktır. Miyopinin gözün kırıcı gücü üzerindeki etkisi refraktif laser uygulamaları ya da kontakt lensler ile giderilebilirken, patolojik miyopi düzeyine(-6.0 D ve üstü) ulaşmış gözde izlenen ön-arka aks uzaması, retina sinir lifi incelmesi ve göz içi basıncı artışı gibi değişiklikler geri çevrilemez. Göz hekimlerini kaygılandıran miyopinin kendisinin değil, tedavisi güç bu hastalıkların daha sık görülecek olmasıdır. Bu problemler özellikle patolojik miyopide önemli oranlara ulaşır. Çocukluk ve ergenlik yıllarında, ailede yatkınlık varlığında miyopinin önlenmesine yönelik önlemler ile hastalığın başlaması geciktirilebilir ve eşlik eden problemlerin sıklığı azaltılabilir. Miyopisi başlamış çocuklarda ise özel tasarım kontakt lensler, gözlük camları ve bilinçli tedavi ile miyopinin -6.0 düzeyini aşması engellenebilir. Belki de başlangıç için en doğru adım, gereğinden az düzeltme ve düşük numaralara gözlük vermeme gibi, geçtiğimiz yüzyılda kalmış alışkanlıklardan vazgeçmek olacaktır.